Prospero Dans Topluluğundan "Mesele" 1 Mart'a ertelendi!

Prospero Dans Topluluğu,  dansçılardan birinin talihsiz bir kazayla sakatlığı nedeniyle "Mesele" adlı dans performansını 1 Mart Salı akşamına erteledi. Performans Cezayir Restoranda izlenebilir.
   Hatırlatmak, farkettirmek, göstermek, cesaret, dans sevgisi, tiyatro tutkusu, performans nedir? sorusu için, insan gibi yaşamayı hatırlamak için, meselelerle boğuşarak yaşamamak, onları çabucak ayırd edip fark edip ters yüz edebilmek için ve sorgulamadan sadece yapmak için MESELE.

   "Mesele" kelime anlamı olarak sorun, güç iş anlamına gelir. Arapça bir isim. Aynı zamanda çıkar çatışmalarının ortasında çözümsüz duran, iki çıkara da hizmet etmek istemeyen bir durumdur; İsrail-Filistin Meselesi,-Kürt Meselesi, Ermeni Meselesi vb. Tasarımını Talin Büyükkürkciyan'ın yaptığı Burak Akyol, Talin Büyükkürkciyan, Tülin Özen, Görkem Kasal'ın yorumladığı "Mesele" 15 Şubat Salı saat:20:30'da Cezayir Restaurant'da izlenebilir.

Prospero Dans Topluluğu 2007 yılında İstanbul Dans Festivali zamanında Tepetaklak gösterisinin çalışmaları sırasında kuruldu. Prag/Festival New Europe ve Bonn Biennali'nde temsil edilen Tepetaklak gösterisi dört defa sahne çağrısı alıp seyirci tarafından büyük beğeni topladı. Topluluk sonraki yıllarda 16. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'nde Tersi-Düz'ü ve iDans Festivali'nde Mekanizmalar'ı festival seyircisine sundu. 17. Tiyatro Festivali'nde prömierini yapan Mesele ilk defa topluluğun tiyatro, dans ve performanslarda kullanılan yöntemlerin bir arada kullanıldığı bir gösteri oldu.

Istanbul- Cezayir Restaurant
Hayriye Cad. 12 Galatasaray/Beyoğlu
cezayir@cezayir-istanbul.com
0212 245 9980

Performansla ilgili yorumlar şöyle: “Türk, Kürt, Ermeni olmak... Nusaybin’de ya da Nişantaşı’nda yaşamak... Homoseksüel ya da heteroseksüel olmak... Başlıbaşına kadın olmak...”
…Her şey dört tane siyah boruyla anlatılıyor. Hayatımızda ne kadar çok boru olduğunu, hayatımıza ne kadar çok boru ‘girdiğini’ bir yan tema olarak da görüyoruz…
Eraslan Sağlam | 28 Mayıs 2010

"Mesele'nin kahramanları, orta sınıfa has iç sıkıntıları çeken az gelişmiş bireyler, bir türlü yüksek hassasiyetleri anlaşılamayan çakma bohem burjuvalar yahut düşünsel ve fiziksel teşhir mütehassısları değil. Tuzla'dan bir tersane işçisi erkek, TEKEL işçisi bir kadın, minibüste hayallerini takas eden varoş insanları, bir Ermeni, bilinmeyen dilde konuşan birileri, bir kadın, cinsel tercihleri sistemle örtüşmeyen bir şuursuz, otoriteyle dalga geçen çocuklar... Kentin merkezinde sıklıkla fark etmediğimiz, aynı otobüse binmediğimiz, haberlere trajedileri ile konu olduklarında pek bir içlendiğimiz, mücadeleleri söz konusu olduğunda türlü kaçış yolları ürettiğimiz insanlar. Mesele bize aynı kentte yaşayıp, aynı sokakta yekdiğerine değmeden, anlamadan, iletişim kurmadan hayaletler gibi birbirimizin içinden geçip gittiğimiz bir hayatı anlatıyor. Bu hayatı naif bir mizah anlayışıyla eleştiriyor" (Hakan Gürel 14.12.2010 bianet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder