Kitap

 

 Kırklar Diyarı
              Şebnem Pişkin'in benzersiz hayal gücüyle yeşeren bir Öz'ünü bulma serüveni.

Hayatının başarısızlıklarla dolu olduğuna inanan genç bir adam, her şeyden kurtulmanın yolunun ölümden geçtiğine inanır.
Kendini boşlukta hissetmektedir. Eşinden ayrılmıştır. İşinde başarısızdır. Mutsuz ve yalnızdır. Ölmek için bahanesi öyle çoktur ki, yaşamak iyice anlamsızlaşmıştır. Bir uçurumdan atlar ve yaşamına son verir.

Ne var ki ölüm, sanıldığı gibi bir bitiş değil, yeni sınavlarla dolu bir maceradır. O macerada Kırklar Diyarı'na gidilecek, ruhun olgunlaşmasını sağlayacak kırk sırrı bulmak gerekecektir.
"İşte sana kırk kapı, kırk öğüt. Kırk gün, kırk çeşmeden akan kırk damla suyla beslen. Kırk gün kırk gece yapılan düğünlerin ve kırkı çıkan bebeklerin bereketi ol, kırk yıllık dostluğun vefası ol, ‘kırk küp kırkının da kulbu kırık küp’ deyip tamam ol, sonsuzluğa uzan. Yirmi sekiz ay konağı ve on iki Zodyak işaretini topla, kocaman bir kırk ol. Kırk gün süren Nuh Tufanı gibi, bu diyarda es ve coş. Musa’nın Tur Dağı’nda kırk gün kalması gibi kal bu diyarda. Şeytanın İsa’yı saptırmak için kırk gün uğraşması gibi, kırk sırrı öğrenmek için uğraş. İsrailoğulları’nın çölde kırk yıl dolaşması gibi dolaş. Kırklar Meclisi’nde oturup Kırklar Makamı’nın kırklar şerbetinden iç. Kırk odalı saraylarda otur, kılı kırk yarıp geç. Ve sonra, gökten kayboluşunun ardından kırk gün sonra yeniden ortaya çıkan Ülker yıldızı gibi dön geldiğin yere. Ve Kırklar Diyarı’ndaki kırk günlük gezinin, kırk yıl hatırı kalsın üzerinde. Şimdi nefesini tut, sakın bırakma! Ve gözlerini aç, sakın kırpma! Kırk günde kırk kapı açılsın, kırk sır ortaya saçılsın!"



Eser Adı                : Kırklar Diyarı
Yazar                   : Şebnem Pişkin
Dizi                      : Fantastik Roman
Editör                   : Aşkın Güngör
Kapak Tasarım      : Sermet Öner
Yayına Hazırlayan : CREA Yayın Birimi
Cilt                       : Karton kapak
Basım Tarihi         : Ocak 2010
Baskı                    : 1. Baskı
Sayfa Sayısı          : 224
Etiket Fiyatı          : 14 TL.















Erken Cumhuriyet İstanbulundan             
 
küçük bir sahne: Çaresaz

Halide Edip Adıvar dendiğinde akla ilk gelen, Türk yazın
ve düşünce dünyasının en başarılı kadınlarından biri
olduğudur şüphesiz.

Hayatının büyük bir kısmını kadın haklarını savunarak geçiren unutulmaz yazar Halide Edip Adıvar, Çaresaz’da, kadınlığa görev gibi iliştirilen zorlukların öyküsünü anlatıyor.

 Erenköy civarlarında bir ilkokul öğretmeni olan Mediha (Çaresaz), küçük yaşta kaybettiği annesinin ardından babasını da kaybedince aile dostları Nikolati Efendi’nin kendisini gönderdiği yatılı okulda büyür. Aradan geçen uzun yıllar Mediha’yı bir öğretmen yapar ve sadece öğrencileri için değil yaşadığı mahalledeki herkesin yardım meleği olur. Mediha’yı tanıyanların onu sevmemesi mümkün değildir. Mahalle sakinlerinden Münir, Meliha’ya aşık olur. Münir ve annesinin Mediha’ya olan sevgisi mutlu bir tablo çizerken Münir’in birden yakalandığı ağır hastalık herşeyi altüst edecektir.

Münir’in iki yıl süren hastalığı boyunca sabırla ona destek olan Mediha, bu süreç içinde onunla evlenir. Fakat Münir duygularından emin olamadığı için resmi nikah istemez. Münir’in annesinin ölümüyle tüm evin sorumluluğunu da üstlenen Mediha, aşkın en amansız sınavlarından biriyle karşı karşıya gelecektir.

Romanlarında tasvir ettiği güçlü ve fedakar kadın karakterleriyle Türk edebiyatının öncü yazarlarından biri olan Halide Edip Adıvar, Çaresaz’da kadın ruhunun aşk ve mantık arasındaki yolculuğunu özgün bir dille anlatıyor.

HALİDE EDİP ADIVAR
HALİDE EDİP ADIVAR, 1882’de İstanbul’da doğdu. Üsküdar’daki Amerikan Kız Koleji’nde okudu. 1908’de gazetelere yazmaya başladığı kadın haklarıyla ilgili yazılardan ötürü gericilerin düşmanlığını kazandı. 31. Mart Ayaklanması’nda bir süre için Mısır’a kaçmak zorunda kaldı. 1909’dan sonra eğitim alanında görev alarak öğretmenlik, müfettişlik yaptı. Balkan Savaşı yıllarında hastanelerde çalıştı. 1919’da Sultanahmet Meydanı’nda, İzmir’in işgalini protesto mitinginde etkili bir konuşma yaptı. 1920’de Anadolu’ya kaçarak Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Kendisine önce onbaşı, sonra üstçavuş rütbesi verildi. Savaşı izleyen yıllarda Cumhuriyet Halk Fırkası ile siyasal görüş ayrılığına düştü. 1917’de evlendiği ikinci kocası Adnan Adıvar’la birlikte Türkiye’den ayrıldı. 1939’a kadar dış ülkelerde yaşadı. O yıllarda konferanslar vermek üzere Amerika’ya ve Mahatma Gandi tarafından Hindistan’a çağrıldı. 1939’da İstanbul’a dönen Adıvar, 1940’ta İstanbul Üniversitesi’nde İngiliz Filolojisi Kürsüsü başkanı oldu, 1950’de Demokrat Parti listesinden bağımsız milletvekili seçildi. 1954’te istifa ederek evine çekildi ve 1964’te öldü.
ÇARESAZ
Yazar: Halide Edip ADIVAR
Tür: Roman
Sayfa sayısı: 88
Fiyatı: 7,50 TL
Yayın tarihi: 8 Şubat 2011

Marc Levy'nin son kitabı Gölge Hırsızı çıktı
25 milyon okurun önerisi…  
Fransa'nın en çok satan yazarı seçilen ve okurları dünyada 25 milyonu aşan Marc Levy, Gölge Hırsızı’nda, ardımızda bırakamadığımız anları, anıları ve aşkları anlatıyor. Birbirine karışan gölgelerin, kesişen kaderlerin izini sürüyor.25 milyon okurun önerisi…

 Belki fazla ışık aşk için tehlikeli…
Belki tam tersi,
ışık vurmayınca,
aşk da, gölgesiyle beraber siliniyor…

Fransa’nın çok satan yazarı Marc Levy’nin unutulmaz romanı Gölge Hırsızı’ndaki kahramanın bir amacı var: “çocukluğun karanlık gecelerini evcilleştirmek.” Yitirilen saflığı, keşfedilen çocukluğu ve hiç beklemediğimiz anda karşımızı çıkıveren geçmişimizi konu alıyor, Gölge Hırsızı. Birbirine karışan gölgeleri, kesişen kaderleri ve zamanın asla eskitemediği dostlukları, aşkları anlatıyor.

Babası tarafından terk edilmiş, çocukluğunu annesiyle birlikte, sıradan bir kasabada geçiren kahramanımızın özel bir yeteneği vardır: peşine başkalarının gölgeleri takılır ve onunla konuşur. Yıllar sonra büyük bir şehirde doktor olan gölge hırsızı, ne işinden ne de tekdüze ilişkisinden tatmin olmaktadır. Bir rastlantı eseri geçmişe yaptığı yolculuk sayesinde,  bir türlü ismini koyamadığı özlemin ve peşini bırakmayan gölgelerin sırrını çözecek, mutluluğu yeniden keşfedecektir.   

Çocukluğunu geçirdiği kasabayı terk ederek başarılı bir doktor olan Gölge Hırsızı’nın kahramanı, rastlantı eseri sıradan bir kıyı kasabasını ziyaret ederek, hüzün dolu geçmişiyle karşılaşır. Yıllar öncesinde ziyaret ettiği bu kumsalda, gölgelerinin birbirine karıştığı ilk aşkının izini bulacak ve onun peşine takılmaktan başka bir seçeneği olmadığını kabullenecektir. Belki de birlikte, bir sandığın için sakladıkları o uçurtmayı yerinden çıkarmanın zamanı artık gelmiştir; belki de bazı anlar, bazı gölgeler peşimizi bırakmayıp kaderimiz haline gelirler.

MARC LEVY
MARC LEVY, 1963 yılında Fran­sa’da doğ­du. 17 yaşında Kızılhaç ör­­­gü­tü­ne katıldı, altı yıl boyunca gönüllü ola­rak hiz­met ver­di ve bir yan­­­dan da Pa­­­ris-Da­up­hi­ne Üni­ver­si­te­si’nde öğre­ni­mi­ni sür­dür­­dü. Yir­mi üç ya­­şında ülke­sin­den ayrılıp ikin­ci va­tanı ABD’ye yer­leş­ti. Ye­di yıl son­­ra, iki ar­ka­daşıyla bir­lik­te bir mi­marlık şir­ke­ti kur­mak üze­re Fran­­­sa’ya ge­ri döndü. On yıl bo­yun­ca bu şir­ke­ti yönet­ti. 40 yaşına yak­­laştığı günler­de, oğ­lu­na an­lattığı hikaye­le­ri kağıda dökme­ye ka­­rar ve­rin­ce, ilk ro­manı Keş­ke Ger­çek Ol­sa or­ta­ya çıktı. Dünya çapında büyük bir ba­şarı el­de eden ki­tap, ay­lar­ca çok­sa­tan lis­te­le­ri­nin başından in­me­di ve otu­za yakın di­le çev­ril­di. Ya­zarın ikin­ci ro­manı Ne­re­de­sin, il­ki­ni arat­ma­ya­cak bir ba­­­şa­rıy­la çok geç­me­den 1 mil­yon satış ra­kamına ulaştı. 2003’­te yayımla­dı­ğı Sonsuzluk ıçin Yedi Gün, Fran­sa’da 2003’ün en çok sa­tan ro­manı ol­du. 2004’te yayımla­nan Gelecek Sefere, aşk, mi­zah ve ma­salsı öğe­ler­­le ör­düğü ro­man­larının son hal­kası oldu. Levy, 2005’te Keşke Gerçek Olsa’nın devam romanı Sizi Tekrar Görmek’i ya­yımladı. Bir kısa met­raj fil­­mi de (La let­tre de Nabi­­la) bu­lu­nan ya­zar Londra’da yaşıyor.

GÖLGE HIRSIZI
Yazar: Marc Levy
Tür: Roman
Sayfa sayısı: 213
Fiyatı: 17,50 TL
Yayın tarihi: 1 Şubat 2011
Bilgi için:
Can Yayınları Basın ve Halkla İlişkiler
Cansın Kıraner
Tel: 0212 252 56 75 Dahili: 144
Faks: 0212 252 72 33
Contactplus+ İletişim Hizmetleri
Şebnem Soral
Tel: 0212 229 76 26
Faks: 0212 229 95 25

Jean-Paul Sartre’ın da lavabosu tıkanır!    
     Aykırı yazar Marc Crick, belki sadece edebiyat devlerini kendimize daha yakın görmemizi sağlayacak bir çözüm arıyor… Belki de hayal kurma gücü ve espri yeteneğiyle hepimiz için gönderilmiş bir mizah elçisi! Dünya edebiyatının “usta” yazarları Sartre’ın Lavabosu’nda tıpkı bizler gibi ev işleriyle meşgul ve hepsinin de kendi üslubunca sorunlarla başa çıkma teknikleri var!

 Can Yayınları’nın Kırk Merak dizisinden 2010 yılında yayınladığı Kafka’nın Çorbası adlı
kitabıyla tanıdığımız Mark Crick, keskin zekası ve sınır tanımayan hayal gücüyle yarattığı sıra
dışı eseriyle tekrar karşımızda.

Sartre’ın Lavabosu, edebiyat dünyasının on dört dev ismini bir araya getirip, hepsinin Angarya ev işleriyle yoğrulmuş sıradan hayatını hayal ettiriyor bize. Ernest Hemingway’den en iyi duvar kağıdı uygulama tekniklerini dinleyip Murakami’den boya-badana işlerinin inceliklerini öğrenme, hatta Julius Caesar’ın mutfak rafı takma macerasına tanık olma şansını yakalıyoruz. Listenin geri kalanı da en az bunlar kadar merak uyandırıcı: Dostoyevski banyosuna fayans döşerken, Milan Kundera pencereye cam takıyor. Kitaba adını veren Jean Paul Sartre, lavabosunda başlayan tıkanıklığın hayatını ele geçirmesiyle ne yapacağını
bilemez bir hale geliyor. Anais Nin’in panel kapı boyayışını unutmaksa mümkün değil!
Kitaptaki her tamirat işinin kendine ait resmi ise, yazarın görsel sanatlardaki kimliğiyle de tanışma fırsatı sağlıyor. Tabii ki her resim yine birbirinden ünlü ressamların stilleri taklit dilerek yaratılmış…

Dünya edebiyat tarihinin en iddialı yazarlarıyla hoş ve beklenmedik bir buluşma yaratan Sartre’ın Lavabosu, üstün ironi anlayışıyla örülmüş satırlarıyla okuru kendine hayran bırakıyor.

SARTRE’IN LAVABOSU                                                                                           
Yazar: Marc Crick
Tür: Anlatı
Sayfa sayısı: 107
Fiyatı: 10,50 TL
Yayın tarihi: 1 Şubat 2011



Bir'in genişletilmiş yeni baskısı Crea Yayınları'ndan çıktı:
BİR (Damladan Okyanusa)

İnsan bilgide zirvedeydi. Ne zaman ki cenneti yitirip kim olduğunu unuttu, işte o zaman bilgide geriye düştü. Maddenin boyunduruğuna girdi.
İlahi yönünü kullanmaz oldu. Mutluluğu hep dışarılarda aradı ama hiç dönüp kendi içine bakmadı. Mucizeleri fark etmedi. Yaşamı ve yaşamdaki her şeyi tesadüflere bağladı.
Ama hayatta tesadüf diye bir şey hiç olmamıştı ki…
Yaşama bakıyor fakat görmüyoruz, duyuyor fakat dinlemiyoruz, yiyor fakat tat almıyoruz, seviyoruz fakat kimi sevdiğimizi hiç bilmiyoruz.
Belirsiz yarınlara odaklanırken elimizdeki tek şeyi, şimdi’yi de kaybediyoruz.
Hayatta tesadüfler yok. Bu satırlar sizin için yazıldı. Kim olduğunuzu yeniden
hatırlamanız, maddenin boyunduruğundan kurtulup özgürleşmeniz, mutluluğu
içinizde bulmanız ve mucizeye tanık olmanız için yaşam, kelimelere büründü ve
önünüzde bir yol olarak belirdi.
Bu yol size unuttuklarınızı hatırlayarak bilgide  zirveye taşıyacak olan yol; bu yol damlaları okyanusa götüren yol; bu yol parçaları bütünde birleştiren yol…
Bu yol, Bir’den gelen ve Bir’e dönen yol.
Yola çıkmaya cesareti olmayan, yolun sonundaki o muhteşem güzelliği hiç
göremeyecek. Sizi bakmaktan görmeye, duymaktan dinlemeye, inanmaktan bilmeye
götürecek o yola, bilgi yoluna çıkmaya var mısınız?

Yazar: Şebnem Pişkin
Tür   :  Kişisel gelişim
Sayfa sayısı: 206
Fiyatı: 14 TL